Genetik bilimi DNA’nın vücuttaki işlevlerini inceleyen bilim dalıdır. Bilindiği üzere bütün canlıların vücutları hücrelerden oluşur. Mantarlarda ve virüslerde bile hücreler bulunur. Canlılara ait bütün bilgiler bu hücrelerdeki DNA veya RNA içerisinde yer alır. Genetik bilimi de DNA ve RNA’da gizlenmiş olan bilgiler üzerinde çalışır.
DNA ve RNA’daki kodlar anne ve babamızdan bize geçen saç rengi, göz rengi, boy gibi fiziksel özelliklerimizi belirler. Kişinin hastalıklara olan yatkınlığı ve hatta davranış biçimleri de DNA ve RNA’nın sunduğu bilgiler arasında bulunur.
Genetik dendiğinde ise günümüzün en korkulan hastalıklardan biri olan kanser gündeme gelir. Kanserin genetik testler ile öğrenilip öğrenilemeyeceği merak edilmektedir.
Genetik test nedir?
Genetik test herhangi bir insanın DNA’sının incelenmesidir. DNA vücudumuzun nasıl çalışacağını belirleyen bir tür biyolojik bilgi deposu olarak tanımlanabilir.
Bu testler olası DNA’daki farklılıkları ya da hücre mutasyonlarını tespit etme işlemidir. Bunun sonucunda ise oluşabilecek hastalıklar belli olur. Genetik test yaptırmak için genellikle kişiler kan örneği verirler. Bu sayede kan veren kişinin DNA yapısı analiz edilebilir.
Bu işlemin bilimsel adı “genom dizilemesi” olarak adlandırılmaktadır. Genetik analizi birçok şekilde yapılabilir. Bazı karmaşık genetik araştırmalar için uzman laboratuvarlarda testler uygulanır.
Genetik testler belirli hastalıklara olan yatkınlıkları tespit edebilir. Bununla beraber kişiye uygun bir tedavi ve ilaçları belirlemek için de kullanılabilir. Dünyada pek çok tıp merkezi genetik testleri rutin olarak gerçekleştirmektedir. Bu sayede olası kistik fibroz gibi bazı hastalıkların erken dönemde fark edilmesi sağlanır.
Genetik testler ile kanser riskini öğrenmek mümkün müdür?
Genetik testler kişinin sağlık öyküsündeki kanser riskini öğrenmek için kullanılabilir. Ailesinde kanser hastalığı görülen bireylerde bu testler uygulanabilir ve kansere yakalanma olasılığı belirlenebilir. Böylelikle erken teşhis imkanı doğar. Bilindiği üzere erken teşhis tedavinin başarısını artıran bir durumdur. Bununla beraber sağ kalma şansını yükseltme açısından da oldukça önemlidir.
Kanser genetik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Kanser hastalığı oluşma şekline göre iki gruba ayrılır. Birinci grupta dış etkenlerden kaynaklanan kanserler yer alır. Bu dış etkenler arasında sigara kullanımı, kimyasal maddeler, virüsler, beslenme alışkanlıkları ve stres gibi faktörler yer alır. Bütün bu etkenler kişinin normal genetik yapısını bozarak kansere neden olabilir. Bunlar tesadüfi kanserler olarak adlandırılır. Tesadüfi kanserler görülen tüm kanserlerin yaklaşık %90-95’ini oluşturur.
İkinci grupta ise genetik yatkınlıklarla ortaya çıkan kanserler yer alır. Genetik nedenlerden ortaya çıkan kanserlerde bazı genlerde değişiklikler yer alır. Bu hücre değişiklikleri kanserin ortaya çıkmasına neden olabilir. Her iki gruptaki kanserler için de genetik testler yapılabilir.
Genetik ya da sonradan gelişen kanserler için yapılan testlerin yaklaşımları farklı olur. Ülkemizde ve dünyada yapılan genetik testlerin birçoğu sonradan gelişen kanserlerin genetik yapısını inceler. Kalıtsal kanserler için ise yatkınlık testleri uygulanır.
Bu noktada ailesinde kanser öyküsü olan kişiler için genetik testler oldukça önemli denebilir. Genetik olarak kansere yatkınlığı tespit etmek için BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli genler incelenir. Bu genlerin incelenmesi sonucunda kişinin başta meme kanseri olmak üzere diğer kanser türlerine yatkınlığını ölçülebilir. Bu sayede kanser riski önceden öğrenilebilir ve gerekli önlemler alınabilir.